100. Yılında Bandırma Vapuru’nun İzinden Yelkenlerle Samsun’a

İstanbul’dan Yola Çıkış

2019’un 16 Mayıs’ı, 19 Mayıs’ın 100. yılında Deniz Kuvvetleri’nin düzenlediği Atatürk Rallisi için yelkenlerle İstanbul’dan yola çıktık. Bandırma Vapuru’nun izinden 4 günlük zorlu bir deniz yolculuğunun ertesinde 19 Mayıs sabahı Bandırma Vapuru’nun yanaştığı Samsun Tütün İskelesi’ne varmıştık.

 

Mustafa Kemal’in Suriye’den trenle İstanbul’a gelerek tohumlarını attığı Milli Mücadele’nin en zorlu zamanları İstanbul’dan Samsun’a gidişi, Samsun’dan Havza’ya kaçışı ve Havza’dan da Anadolu’nun kendisine kucak açtığı Amasya’ya ayak bastığı dönemlerdir.

 

Bandırma Vapuru’nu batırmaya çalışan İngilizlerle Karadeniz’de yaşanan kovalamaca, Sinop’a çıkmak istemelerine rağmen Samsun’a karayolu olmayışı, arazideyse çetecilerin tehdidi yüzünden vapurla Samsun’a devam etmeleri, Samsun’da suikast girişimleri, çökmüş bir moral ve Bandırma Vapuru’nda kalmış hayallerle Havza’ya kaçışları, üstüne Damat Ferit’in hainlikleri yüzünden Vahdettin’le aralarının bozulması ve saraydaki desteğini kaybetmesi…

 

Hattı müdafaa uğruna milli mücadeleyi başlatmak için Anadolu’ya yola çıkmış 37’sinde bir subayın yaşadıkları bunlardan çok daha fazla tabi. Her günü mucizevi kurtuluşlarla dolu, filmi çekilse yok artık dedirtecek destansı bir yolculuk.

 

Havza’dan Amasya’ya giderken bir un fabrikasında kendisini karşılamaya gelen köylülerin verdiği morali, yollara döktüğü Amasya ahalisinin coşkulu karşılamasıyla yeniden umuda dönüştürmüştü Müftü Teyfik Efendi. Ve aslında tam da burada, Amasya’da başlıyordu Milli Mücadele…

 

Havza’daki Atayolu’nu kısmen birkaç defa yürüdükten sonra, Milli Mücadele’nin deniz rotasını da katetmiş olmak benim için tarifi olmaz bir yolculuktu. 19 Mayıs’ın Samsun, Amasya, Sivas ve Erzurum yollarını adımlamak kolay da İstanbul’dan Samsun’a olan deniz rotasını kim bilir bir daha ne zaman seyir ederiz?

 

Kurgu Masasına Geçiş

İki deniz insanı, mavi vatan gönüllüsü ve memleket sevdalısı Edhem Dirvana ve Ali Türkşen’le birlikte bu tarihi yolculuğa tanıklık ettik.

 

Yoğun iş temposu ve karmakarışık ülke gündemi yüzünden çekimleri bitip de post-prodüksiyonuna sıra gelemeyen yol belgesellerinden biri oldu maalesef. Karantina günlerini fırsat bilerek kurgusunu bitirdik, montajı da bitmek üzere. Kısa zamanda yayınlarız umarım.

 

Projeye desteklerinden dolayı başta @lenovoturkiye @aytemizofficial ve @yachtturkiye ‘ye teşekkür ederim.

 

Görüntü yönetmenim sevgili dostum Volkan Hacıoğlu, kurgu yönetmenim sevgili dostum Bahattin Taştan ve Ayşen Öztekin, lojistik desteğiyle sağ kolumuz olan İnci Pekkul, desteklerini esirgemeyen Ayşegül Parlayan ve Eyüp Özel‘e kucak dolusu teşekkür ederim.

 

Dağlarda dumanı tüten yörük çadırları ve içimizdeki 19 Mayıs ruhu hep var olacak!.

 

 

Sedat Açıl – Yapımcı Yönetmen

 

Önceki Yazı Dünya Dağlar Günü
Sonraki Yazı Denizli Buldan Yaylası’nda Samanyolu Sabahlaması

Bir Cevap Yazın